katetmek

katetmek
اجتاز
اجتسر
احتز
بتر
بتل
جاز
جرز
جزل
جسر
حذ
حز
عبر
فصل
قصب
قصل
قطع
مر

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • katetmek — i, der, esk., Ar. ḳaṭˁ + T. etmek 1) Kesmek, bölmek 2) Bir yeri aşarak geçmek, yol olmak Yolumuz bir dereyi katedecekti. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kat — 1. is. 1) Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. S. F. Abasıyanık 2) Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey Bir kat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • katetme — is. Katetmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NEŞR — Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak. * Başıboş cemaat. * Bulutlu günde yel esmek. * İzhar etmek. * Katetmek. * Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”